CUMHURBAŞKANI
ADAYI KİM OLACAK?
Blogumda günlük siyasetle ilgili bir şey yayınlamayı düşünmemiştim. Günlük siyasetle alakalı konularda kalem oynatıp günlük siyasi çekişmeleri içeriden bir bakışla sözkonusu edince taraflardan birinden yana veya ona karşı pozisyona çekilmemek mümkün değil. Günlük sohbetlerimden de biliyorum ki Türkiye’de bu kaçınılmaz. Tek başına kötü bir şey değil bu elbet. Ancak ben o pozisyonda olmak günübirlik savrulmalara göre değil, belli ilkeler çerçevesinde düşünmek/davranmak istiyorum.
Genelde uyduğum bu tavrı bu yazıya mahsus bir yana bırakıyorum. Aslında ‘millet ittifakı’nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı’ tartışması belli amaçlarla köpürtülen bir tartışma. Türk basınının amiral gemisinde yazan ve bir hafta sonu tatili sırasında termal otelde tesadüfen yüz yüze ilk ve son kez görüp selvi boylu olmadığına şahit olduğum yazarı habire meseleyi ‘Ekrem İmamoğlu mu Mansur Yavaş mı?’ ikilemi içinde sunmaya devam ediyor. Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu ile nasıl mücadele ettiğini ve CHP’nin nasıl bir kaynayan kazan olduğunu anlatmaya çalışıyor. Subliminal mesaj vermiyor. Lafı dolandırmadan mesajını doğrudan veriyor. Bir tek “oyunuzu benim işaret ettiğim partiye verin” demiyor sadece. Onun dışında her şeyi diyor. Sanki gazetecilik mesleği bunu gerektiriyormuş gibi.
Şimdi yazılı basından dışlanmış olduğu için şimdi kendi şahsi sitesinde sektirmeden her gün yazan bir başka gazeteci var. Taraflara daha mesafeli bir pozisyondan yazıyor. Ama cumhurbaşkanlığı konusunda onun da bir takıntısı var. Eski kankası Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapmak. O da her fırsatta Gül’ün ismini doğrudan olmasa bile ima yollu gündeme getirmekten geri kalmıyor.
Daha önceden Kılıçdaroğlu’na adaylarının kim olduğunu sorduklarında seçilecek kişinin ismini değil, sahip olması gereken özellikleri sıralamıştı. Bir Gün gazetesinde yayınlanan demecinde de gene benzer şekilde adayın nasıl biri olması gerektiğine göndermede bulundu. “Bozulan hukuk düzenini yeniden inşa etmek istiyorsanız, devleti bilen, sağduyulu, ittifakın bileşenlerine güven veren ve ortak hareket etmeyi temel ilke olarak kabul etmiş birisini cumhurbaşkanı adayı olarak belirlersiniz. Çünkü bu bir geçiş süreci. ‘Biz çok popüler bir ismi getirip cumhurbaşkanı seçelim’ diye bir düşüncemiz yok. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri çok önemli. Adayın siyasetçi olması lazım. Çünkü devlet siyasal bir organ. Siyasal organı iyi tanıyan bir siyasetçi olması lazım.”
Bu tartışma aslında büyük resmi örtmek için de kullanılıyor. Adayın kim olacağı da belli. Bazılarına göre bu kişi Kıçdaroğlu’nun ta kendisi. Ki Kılıçdaroğlu’nun bu son demeci bu iddiaları destekler nitelikte. Hatta bu konuda Akşener ile anlaştıklarını ileri sürenler dahi var. Bazıları ise onun aday olması durumunda “millet ittifakı”nın cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedeceğini ileri sürüyor. Bunu sürekli gündeme getirerek kendilerince Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engellemeye çalışıyor.
Yukarıda da belirttiğim gibi aslında bu tartışma büyük resmi örtmeye de yarıyor. Çünkü meselenin ‘millet ittifakı’nına adayı kim olacak?’, ‘ortak aday çıkarabilecekler mi?’ vb. sorularla sunulması diğer adayın zaten belli olduğunu, hatta en azından ortak aday olmaması halinde favori olduğunu ima eder. Oysa bu bir yalan olmasa bile bir yanılsama. Onun için soruyu yeniden sormalıyız.
“Cumhurbaşkanı adayları kimler olacak?”
Evet “aday"ı değil “adaylar”ı. Diğer ittifakın adayının da kim olacağı belli değil. Son bir iki sene içinde kaç kişi Erdoğan’dan ‘önümüzdeki seçimde aday olacağım’ lafını duydu? Taraftarları durumu nasıl takdim ederse etsin bu durum manidar değil mi? Bu durumdan dolayı evvelden beri aklıma gelen bir ihtimali dillendireyim. Kazanma ihtimali olmayan bir seçim sözkonusu olursa Erdoğan aday olmayacak. Aday olması için en azından daha baştan karşı tarafın adayı ile kafa kafaya ve dolayısıyla kazanma şansının olması gerekiyor. Aksi durumda aday olmayacağı açık. Böylece hiç seçim kaybetmediğini söyleme ayrıcalığını da sürdürür. Yerine ise kimin aday olacağının önemi yok. Onun işaret ettiği ve her halükârda sözünden çıkmayacak bir partili. Bir ikinci Binali Yıldırım.
Millet İttifakı’nın adayına gelince gene yukarıda belirttiğim gibi o da belli. Hayır Kılıçdaroğlu’nun kendisi değil. Kılıçdaroğlu aklındaki bu ismi şimdiden Akşener ya da başkaları ile paylaşmış mıdır? Bilmiyorum. Bana göre Kılıçdaroğlu’nun partisindeki hâlen milletvekili olan bir kişi var ki kimse o isme itiraz edemeyecek. Kim mi? CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener.
Son olarak bu yazıyı niçin yazdığımı belirteyim. Gazeteci değilim. Çeşitli bilgi kaynaklarına sahip değilim. Sadece günlük sohbetlerde konuştuğumuz şeyleri yazıya döktüm. Ama Türkiye’de bu kaynaklara sahip olan gazeteciler dahi mesleklerini yapmayı bıraktılar. Başka işlerle meşguller. Ben de durumdan vazife çıkararak –varsın sadece bir kaç yüz kişi okusun- bu yazıyı yazdım ve sizlerle paylaştım. Zaman içinde bunların hepsini deli saçması olduğu ortaya çıkabilir. Bu durumda bir şey olmaz, sadece yanılmış olurum. Ama ya doğru çıkarsa…. Nasreddin Hoca misali.
Kalemine sağlık.
YanıtlaSilAbdurrahman hocam yazdıklarinizın olma ihtimalini ben de mümkün görüyorum. Dediginiz gibi neden olmasın. Türkiye siyasetinde çok şeyler görülmüştür, görulmekte ve görulecektir.
YanıtlaSilEline sağlık gündem bir yazı olmuş, bu günlerde her vatandaşın aklından geçirdiği özelikle ekonomi deki bu kötü gidişatını, vatandaşın alım gücünün zorlayan fiyat artışı da vatandaşı bezdirmiş ,biran önce seçimin olmasını isteyen toplum bu kötü gidişe dur demek istiyor tabiki gelecek iktidar da nekadar katkı katacak oda tartışılır.cumhur başkanı adayları birkaç isim üzerinde dönüyor, millet ittifakının en büyük adayı İmamoğlu olduğunu düşünüyorum Abdullah Gül'ün olmayacağını , Mansur Yavaş İn diğer bir isim olacağını
YanıtlaSildüşünüyorum.ulkemizde gerçek gazeteciliğin bittiği aşikardır yandaş gazeteciler ve yayıncılar ülkeyi daha beter kutuplastirmaya ayrıştırmaya büyük katkıları var teşekkür ederim abim iyi çalışmalar diliyorum
Ellerine sağlık babacığım Benim de çok merak ettiğim bir konu , okumak çok güzeldi. Zaman gösterecek ☺️
YanıtlaSil👍👏
YanıtlaSil